39,3022$% 0.32
44,9570€% 0.28
52,9693£% -0.2
4.147,84%-0,55
3.288,72%-0,86
9.019,57%-1,65
İsviçre’nin güneyindeki Valais kantonunda yer alan Blatten köyü, meydana gelen bir buzul çökmesi sonucu büyük oranda tahrip oldu. Çöken buzul, köyün büyük bir bölümünü devasa buz kütleleri, çamur ve molozlarla kapladı. Bu felaketin ardından, Mont Blanc’ın diğer yakasında bulunan Fransa’nın Chamonix kasabasındaki halk endişeye kapıldı. Özellikle Bossons ve Taconnaz buzullarının çevresinde yaşayan bölge sakinleri, benzer bir olayın kendi bölgelerinde de gerçekleşme ihtimalinden korkuyor.
Buzulların, küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle giderek daha hızlı bir biçimde erimesi, dünya çapında tedirginlik yaratıyor.
Dünya üzerindeki tatlı su rezervlerinin yaklaşık yüzde 70’ini buzullar ve buz tabakaları oluşturuyor. Yüksek rakımlı bölgeler “dünyanın su kuleleri” olarak anılıyor. Bunun nedeni, yaz aylarında eriyen buzların, alçak bölgelerdeki kasaba ve çiftliklere su sağlaması. Bilimsel araştırmalara göre, küresel nüfusun iki milyarlık kısmı, günlük su ihtiyaçlarını buzulların erimesinden sağlıyor.
Ancak dünya ısındıkça buzullar hızla eriyor. Son yirmi yılda buzullar, önceki dönemlere göre iki kat daha hızlı bir biçimde eridi. 2000-2023 yılları arasında, kaybedilen buz kütlesi 46 bin adet Giza Piramidi büyüklüğünde oldu. Bu durum, su kaynaklarında aşırı düzeyde azalma yaşayan bölgeler ile taşkın ve sellerle mücadele eden toplulukları derinden etkiliyor.
Hayati tatlı su kaynağı
Peru’nun batısındaki küçük Huaraz kasabası, yıllık su ihtiyacının yaklaşık yüzde 20’sini eriyen buzlardan karşılıyor. Ancak And Dağları’ndaki buzullar, diğer bölgelere göre çok daha hızlı eriyor. Bu durum taşkın riskini artırıyor. Huarazlı yurttaş, eriyen buz suları ile hızla dolan bir dağ gölünün evine verebileceği zarar nedeniyle Almanya merkezli bir enerji şirketine karşı dava açtı.
Buzulların erimesiyle sadece Peru’da değil, dünya genelinde devasa buz gölleri oluşuyor. Bu göller doldukça, taşkınlar binaları, köprüleri yıkıyor ve verimli toprakları yok ediyor. Ekim 2023 yılında Pakistan’da bir buz gölü büyük bir yıkıma yol açtı. Aynı ay Hindistan’da eriyen buz gölü taşkını, 179 can kaybına neden oldu.
Bilim insanları dünya genelinde en az 15 milyon kişinin ani buz erimelerinden kaynaklanan sellerden ötürü risk altında olduğunu belirtiyor. Bu insanların çoğu Hindistan ve Pakistan’da yaşıyor. 1990’dan bu yana dağlardaki buz gölü su hacmi yaklaşık yüzde 50 seviyesinde arttı.
İsviçre Alpleri’nde eriyen Birch buzulu ise, Blattern köyü üzerindeki kayaların son haftalarda giderek dengesini yitirmesine yol açtı. Köy sakinlerinin büyük çoğunluğu tahliye edildi.
Tarım ve elektrik üretimi tehlike altında
Buzullar küçüldükçe “zirve su” denilen kritik noktaya ulaşıyor. Bu eşikten sonra eriyen su miktarı azalıyor ve bu, aşağı yörelerdeki su akışını ciddi biçimde etkiliyor. Su arzındaki düşüş, geleneksel olarak mısır ve buğday yetiştiren çiftçileri ürünlerini ve su kullanımını değiştirmeye zorluyor. Güney Amerika’da yaşayan bazı çiftçiler, kuraklığa dayanıklı acı patates türlerini tercih etmeye başladı.
Dalgalı su kaynakları, hidroelektrik üretimini de olumsuz etkiliyor. Şili’de elektriğin yüzde 27’si hidroelektrik santrallerinden sağlanıyor. 2021’de Alto Maipo santrali, azalan su akışı nedeniyle kapatıldı.
Deniz seviyeleri yükseliyor
Sadece yükseklerdeki buzullar değil, okyanuslardaki buzullar da eriyor. ABD’nin Florida eyaleti büyüklüğünde olan Batı Antarktika’daki Thwaites Buzulu, “çok istikrarsız” olarak tanımlanıyor. Erimesi deniz seviyelerinin ani yükselişine yol açabilecek olan bu buzul, aynı nedenle “kıyamet buzulu” olarak da adlandırılıyor.
Son 25 yılda buzulların erimesi küresel deniz seviyelerini yaklaşık iki santimetre yükseltti. Söz konusu artış, Pasifik’teki Fiji ve Vanuatu gibi alçak ada ülkelerini sular altında bırakma riskini beraberinde getiriyor. Ayrıca Cakarta, Mumbai, Lagos ve Manila gibi mega kentlerde yaşayan 1 milyarın üzerinde insan, kıyıdan 10 kilometrelik bir bölge içerisinde yaşıyor. Bu kentlerdeki koruyucu setler geçici bir çözüm sunarken, deniz seviyelerinin yükselmeye devam etmesi insanlar üzerinde büyük tehlike yaratıyor.
Kültürel miras üzerindeki tehlike
Yerkürenin buzulları birer doğal kaynak olmanın yanı sıra aynı zamanda kültürel ve dini anlamlar da taşıyor. Peru’da her yıl on binlerce hacı, en kutsal buzullardan Colquepunco’da toplanıyor. Geçmişte buzdan kesilen ve şifalı olduğuna inanılan bloklar, manevi değerleri nedeniyle yerleşimlere taşınıyordu. Dolayısıyla buzulların hızla erimesi, bu kadim gelenekleri de tehdit ediyor.
Alplerdeki kayak merkezlerinde kar miktarı azalıyor
İtalya’daki Presena Buzulu, 1990’dan beri hacminin üçte birini kaybetti. Avrupa Alpleri’nde doğal kar miktarının yüzyıl sonuna kadar yüzde 42 seviyesinde azalması bekleniyor. Bu durum, çevre açısından taşıdığı anlama ek olarak, dünya çapındaki birçok kayak merkezinin gelecekte kârlı olamayacağı anlamına geliyor.
Yapay buzulla alınan önlemler
Küresel ısınma etkilerini giderek daha açık bir biçimde hissettirirken, yerel halk oluşan tehlikelere uyum sağlıyor. Pakistan’daki Hassanabad köyünde, Shisper buzulunun hareketlerini izlemek için erken uyarı sistemi kuruldu. Gerekli durumlarda köydeki hoparlörlerden uyarılar yapılıyor.
Ladakh bölgesinde ise yaz aylarında su kıtlığını azaltmak için yapay buzullar yaratılması üzerine çalışmalar sürüyor.
Ancak bilim insanları, bu tür önlemlerin etkisinin sınırlı olduğunu ve buzulların erimesiyle mücadelede en etkili yolun dünya sıcaklıklarındaki artışın yavaşlatılması olduğunu vurguluyor.
DW Türkçe’ye nasıl engelsiz erişebilirim?
Vezirköprü