39,1732$% -0.06
44,7406€% -0.33
52,9674£% -0.24
4.233,30%-0,68
3.363,74%-0,54
9.242,79%2,60
Çinli teknoloji devleri, yapay zeka alanında küresel rekabetin öncüsü olmaya doğru emin adımlarla ilerlerken, aynı zamanda ABD’nin sert çip ihracat kısıtlamalarına karşı yeni ve yaratıcı çözümler geliştirmektedir. Bu stratejik hamleler, Çin’in teknoloji ekosistemini güçlendirmek ve bağımsızlığını pekiştirmek adına atılmış önemli adımlar olarak dikkat çekiyor.
Yapay zeka veri merkezlerinin temel güç kaynağı olan gelişmiş grafik işlem birimleri (GPU’lar), artık Çinli şirketlerin erişiminde değil. Önde gelen küresel oyuncu Nvidia‘nın en iyi GPU’ları, ABD tarafından yapılan ihracat yasağı ve lisans zorunluluğu nedeniyle Çin pazarına giriş yapamıyor. Bu durum, Çinli yapay zeka firmalarının hayatta kalma ve gelişme mücadelelerini yeni bir boyuta taşıyor.
Ancak Çinli şirketler, bu engelleri aşmak için çeşitli inovatif yöntemler geliştirmekte. Tencent, Baidu ve diğer büyük teknoloji oyuncuları, ABD’nin kısıtlamalarını aşmak amacıyla; büyük miktarda ABD yapımı çip stoklamak, daha verimli ve optimize edilmiş yapay zeka modelleri geliştirmek ve yerel yarı iletken üreticilerle işbirliği yaparak kendi çiplerini üretmek gibi stratejiler izliyorlar. Özellikle Tencent, ABD ambargoları öncesinde yaptığı büyük çip alımlarıyla, elinde oldukça güçlü ve geniş bir çip stokuna sahip olduğunu kamuoyuna açıkladı. Bu durum, Trump döneminde Çinli şirketlerin, ABD menşeli teknolojilere karşı büyük bir hazırlık yaptığını gösteriyor.
Çin, kendi kendine yeterlilik hedefi doğrultusunda, yerel çip üretimini hızla artırmaya devam ediyor. Huawei ve SMIC gibi öncü firmalar, Çin’in bu alandaki bağımsızlık yolundaki en büyük kozları konumunda. Bu gelişmeler, küresel anlamda önemli bir dönüşümün habercisi olup, Çin’in yapay zeka ve grafik işlemci teknolojilerinde kendi markasını yaratma yolunda ilerlediğine işaret ediyor. Yakın gelecekte, Nvidia ve AMD gibi küresel devlerle rekabet edebilen Çinli GPU’ların piyasaya sürülmesiyle, kullanıcılar ve oyun tutkunları, tekellerin egemenliğine son veren daha uygun fiyatlı ve yüksek performanslı ekran kartlarına kavuşabilirler.
Resmi olmayan kaynaklardan gelen bilgiler, Çinli bazı şirketlerin, kullanılmış ya da üçüncü parti şirketler tarafından satılan Nvidia çiplerini temin ettiği yönünde spekülasyonlara yol açtı. Ancak şu aşamada, bu konuda kesin kanıtlar bulunmamaktadır. Yine de, piyasa dinamizmi ve Çin’in teknolojik bağımsızlık yolundaki kararlı duruşu, bu tür olası alternatifleri gündemde tutmaya devam ediyor.
ABD’nin Çin’e yönelik çip ve hassas teknoloji ihracatını kısıtlama politikası, ilk olarak Donald Trump döneminde, 2016-2020 yılları arasında başladı. O dönemde, Çinli dev Huawei, ABD ile bağlantılı şüpheli ilişkileri nedeniyle yaptırımların hedefi haline geldi. Huawei yöneticileri, Kanada’da düzenlenen toplantılar sırasında gözaltına alındı ve uzun süren tutukluluk dönemleri yaşadı. Bu süreçte, Huawei’nin Android ekosistemine erişimi ve ABD teknolojilerine ulaşımı ciddi şekilde kısıtlandı. Bu gelişmeler, Çinli şirketlerin gelişmiş ve yüksek performanslı çiplere erişim konusunda büyük zorluklar yaşamasına neden oldu.
Biden yönetimi de bu politikaları devam ettirerek, Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle birlikte Çin’e yönelik teknolojik ambargoları daha da sertleştirdi. Nvidia’nın Çinli müşteriler için geliştirdiği ve daha düşük performans seviyesine sahip H20 çipleri bile, yeni düzenlemeler kapsamında satış yasağıyla karşılaştı. Tüm bu gelişmeler, Çin’in teknoloji bağımsızlığı yolunda büyük bir direnç ve kararlılık gösterdiğinin ve küresel güç dengelerinin yeniden şekillendiğinin önemli göstergeleri olarak öne çıkıyor.
Buzulların erimesi dünyaya nasıl zarar veriyor?